Prostat, Prostat Büyümesi ve Prostat Kanseri
Prostat nedir?
Prostat erkeklerde bulunan bir organ, bir salgı bezidir. Prostat hastalığı diye bir hastalık yoktur. Diğer organlar gibi prostatın da farklı hastalıkları vardır: İyi huylu prostat büyümesi, prostat kanseri, prostatit denilen prostat enfeksiyonları, prostat absesi gibi.
Toplum içinde ‘prostatım var’ ile kastedilen iyi huylu prostat büyümesidir. Yoksa hepimizin prostatı var.
Prostat nasıl bir organdır, nerededir ve işlevi nedir?
Prostat kestaneye benzeyen, 20-30 gram ağırlığında bir organdır. İdrar torbasının hemen altında bulunur. İçinden geçen ön idrar yolunun başlangıç kısmını bilezik gibi çevreler. Bu nedenle büyüdüğü durumlarda idrar yolunu daraltarak işeme ile ilgili yakınmalara neden olur.
Meni salgısının aşağı yukarı %30 unu prostat salgısı oluşturur. Prostat salgısının spermleri besleyici ve koruyucu özelliği vardır. Salgıladığı enzimler ile meniyi akışkan hale getirerek spermlerin kolay hareket etmesine katkıda bulunur.
Özetle, üreme sağlığında rolü vardır.
Prostat kanseri nedir?
Prostat bezinin içindeki hücrelerden kaynaklanan bir kanserdir. Adenokarsinom olarak adlandırılır. Hücre yapısına göre çok farklı tipleri vardır.
Kötü huylu olmasına karşın hiçbir zaman metastaz yapmayan yani vücudun başka yerlerine yayılmayan ve hastanın hayatını kaybetmesine neden olmayan, hatta bazen tedavi gerektirmeyen tipinin yanısıra; çok agresif, çoklu tedaviler gerektiren tipleri de vardır.
Tümü prostat kanseri olarak adlandırılır ama hastalığın seyrini belirleyen en önemli parametrelerden biri Gleason Skoru diye tanımladığımız bu hücre tipidir.
Prostat kanserinin nedeni nedir?
Bugün için kesin nedeni bilmiyoruz. İlerleyen yaş, ırksal özellikler; örneğin siyah ırk ve aile hikayesinin olması prostat kanseri riskini arttırmaktadır.
Cinsel aktivite ile prostat kanseri arasında bir ilişki yoktur.
Prostat kanseri önlenebilir mi?
Prostat kanserini bugün için önleyemiyoruz, ancak düzenli kontrollerle erken tanısı mümkündür. Hastalığı önlemede hiç bir ilacın ve besinin rolü yoktur.
Ancak kilolu olmamak ve sağlıklı bir yaşam biçiminin yani sağlıklı beslenme, düzenli egzersizin hastalık riskini azalttığına ilişkin yayınlar vardır.
Prostat kanserinin belirtileri nelerdir?
Erken dönemde, yani bizim tanı koymak istediğimiz zamanda prostat kanserinin kendine özgü hiçbir belirtisi, semptomu yoktur. Bu dönemde rutin kontrollere gelen kişilerde PSA ve parmakla prostat muayenesi ile hastalık teşhis edilir. Günümüzde hastaların büyük çoğunluğunu bu grup oluşturmaktadır.
Prostat hastalıklarının hepsinde işeme ile ilgili benzer semptomlar görülür. Gece ve gündüz sık gitme, işerken yanma hissi, idrarı tam boşaltamama, idrar yapamama, kesik kesik işeme, idrarda kanama gibi…
Metastatik evrede metastazın bulunduğu bölgede ağrılar olabilir. Bu evrede en sık kemik ağrıları görülür.
Prostat kanseri ve PSA; PSA nedir?
Prostat kanseri erken tanısında çok önemli bir silah olan PSA yani prostat spesifik antijen normalde de prostattan salgılanan bir enzimdir, kanda ölçülebilir, Ancak belli değerleri aşmaması gerekir. Kural olmamakla birlikte genellikle hastalığın evresi ve yaygınlığı ile paralellik gösterir.
Her PSA yükselmesi kanserle mi ilişkilidir?
Hayır değildir. Çünkü PSA prostat dokusuna özgü, ancak hastalığa özgü değildir. Prostat enfeksiyonlarında, prostata yapılan girişimler sonrası yükselebilir. PSA’sı yüksek olan bir hastada değerlendirme sonrası enfeksiyon düşünülürse 4-6 hafta uygun antibiyotik kullanılır ve PSA tekrar ölçülür.
PSA sı yüksek olan her hastaya deneme amaçlı antibiyotik verilmesi uygun bir yaklaşım değildir.
PSA nasıl değerlendirilir, eşik değeri var mıdır?
PSA nın belli eşik değerleri tanımlanmış olmasına karşın, her değerlendirmenin hasta özelinde yapılması en uygun yaklaşımdır. Kişinin yaşı, ailesinde prostat ve meme kanseri öykülerinin olması, daha önceki ürolojik hikayeleri, düzenli kontrollerini yaptıran hastalarda PSA’nın artış hızı ve daha birçok parametre bu değerlendirmede rol oynar.
PSA’nın yorumlanması mutlaka bir ürolog tarafından yapılmalıdır. Kişi kendi kendine laboratuvar normlarına bakarak değerlendirme yapmamalıdır.
Parmakla prostat muayenesi yaptırmasak olur mu?
Olmaz. Rektal yolla yani makattan yapılan bu prostat muayenesi yüzünden bazı kişiler ürologa gitmekten çekinseler de hastaların bir kısmında prostat kanseri tanısı sadece bu muayene ile konulabilir. Parmakla yapılan prostat muayenesinde prostatın kendine özgü kıvamının değişmesi ya da nodül saptanması prostat kanserinin bulgusu olabilir.
Kimler ve ne zaman prostat kanseri için rutin kontrollere başlamalıdır?
50 yaşın altında prostat kanseri nadirdir. 50 yaşından itibaren yakınmalara bakılmaksızın yılda bir kez ürologa rutin kontrole gidilmelidir. Rutin kontrolde kanda PSA testi ve parmakla rektal prostat muayenesi yapılır.
Ailesinde prostat kanseri, anne ve kızkardeşinde meme kanseri hikayesi olan artmış riski bulunan kişiler 40 yaşından itibaren bu kontrollere başlamalıdır.
Aslında 40’lı yaşlarda PSA testi yaptırmak gelecekte prostat kanseri riskini öngörmesi ve gelecekte PSA yı yorumlama açısından değerli olabilir.
Prof. Dr. Süleyman Ataus
Kabataş Erkek Lisesi 1977, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1984 yılı mezunu.
1986-1991 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini tamamladı.
1996 yılında Miami Üniversitesi Üroloji Bölümünde Üroonkoloji konusunda çalıştı.
Cerrahpaşa Üroloji Anabilim Dalı’nda 2000 yılında Doçent, 2007 yılında Profesörlük ünvanını aldı.
2014 yılından bu yana muayenehanesinde Üroonkoloji, Endoüroloji ve Laparoskopik Üroloji ağırlıklı olmak üzere meslek yaşamına devam etmektedir.
Halen Türk Üroonkoloji Derneği başkanlığını sürdürmektedir.
Ürolojik Cerrahi Derneği, Minimal İnvazif Üroloji Derneği, Amerikan Üroloji Derneği (AUA), Avrupa Üroloji Derneği (EAU) üyelikleri bulunmaktadır.
Çok sayıda uluslararası ve ulusal yayınlarının yanısıra, kitap bölüm yazarlıkları ve kitap editörlükleri bulunmaktadır.